Kategori : Ses Yalıtımı, YalıtımTarih : 25 Mart 2017
Günümüz kent yaşamında herkesi olumsuz etkileyen kontrolsüz ses ve gürültü kirliliği, yaşam kalitemizi düşürüyor, sağlığımızı tahrip ediyor.
Gürültü kirliliğinin yıkıcı ve kalıcı etkileri göz ardı edilmemeli, alışma eğilimine kapılmamalı, kontrolsüz ses ve gürültüyü önlemeyi başarmalıyız.
‘EN YAYGIN MESLEK HASTALIĞI GÜRÜLTÜ KAYNAKLI İŞİTME KAYIPLARI’
“Dünyada ve Türkiye’de, meslek hastalıkları arasında en yaygın olanı, gürültü kaynaklı işitme kayıplarıdır” diyen Kulak Burun Boğaz Baş ve Boyun Cerrahisi Uzmanı Op. Dr. Dr. Hakan Yenice, şunları söyledi; “Gürültü aynı zamanda önemli bir çevresel patolojik etkendir. Ülkemizde büyük şehirlerimizin pek çok semtinde yapılan gürültü ölçümlerinde elde edilen değerlerin eşik değerleri geçtiği saptandı. Kabul edilebilir gürültü düzeyi kişinin sessiz bir ortamda 1,5 metreden günlük konuşmaları anlamakta güçlük çekmeye başladığı sınırdır. Bu sınır 500, 1000 ve 2000 Hz frekanslarda ortalama 25 dB değerine karşılık geliyor. Gürültü, insanlarda işitme kayıplarının yanı sıra önemli bir stres ajanı olarak psikolojik, nörovejetatif ve kardiyovasküler sistemleri etkileyerek çeşitli hastalıklara yol açıyor.”
‘ÇOCUKLARDA ÖĞRENİLMİŞ ÇARESİZLİK HİSSİ YARATIR’
Uzmanlar öğrenilmiş çaresizliği organizmanın gösterdiği tepkilerin sonuca ulaşmaması durumunda, sonucu değiştiremeyeceğine karşı oluşan inanç olarak tanımlıyor. Gelişim Psikolojisi Uzmanı Ayşegül Cebenoyan, gürültünün çocuklar üzerindeki uzun dönemli etkilerinden birinin ‘öğrenilmiş çaresizlik’ olduğu belirtti.“ Gürültülü ortamlarda bulunan çocuklar maruz kaldıkları gürültünün şiddetine ve bireysel kırılganlıklarına bağlı olarak rahatsız olur ama ne bu rahatsızlıklarının nedenini söyleyebilir ne de içinde bulundukları durumu değiştirecek bir şeyler yapabilirler diyen Cebenoyan şunları söyledi: “Cephesi tren yoluna bakan bir ilkokulda yapılan bir araştırmaya göre, tren gürültüsüne maruz kalan cephedeki sınıftaki çocukların okuma düzeyinin, diğer cephedekilerden 3-4 ay geride olduğu anlaşılması da gürültünün olumsuz etkilerini gözler önüne seriyor.”
GÜRÜLTÜNÜN SAĞLIĞIMIZA 35 OLUMSUZ ETKİSİ
Uzmanlar sağlığımızı tehdit eden 35 kritik etki şöyle sıralıyor; ‘korku’, ‘depresyon’, ‘işitme kaybı’, ‘öğrenme bozuklukları’, ‘dikkat azalması’, ‘çocuklarda okuma, anlama ve öğrenme düzeylerinde gerileme’ ‘öfke’, ‘saldırganlık’, ‘yorgunluk’, ‘uyku bozukluğu’, ‘kalp’, ‘kemik erimesi’, ‘sıkıntı’, ‘gerilim’, ‘baş-kas ağrısı’, ‘tahammül ve hoşgörünün azalması’, ‘tedirginlik’, ‘iletişim zaafı’, ‘çatışma eğilimini artırma’, ‘motivasyon düşüşü’, ‘hayal kırıklığı’, ‘çaresizlik’, ‘akyuvar azalması’, ‘bağışıklık sisteminde değişim’, ‘sindirim sistemi güçlükleri-mide, bağırsak şikayetleri’, ‘iş verimini azaltması’, ‘rahatsızlık’, ‘sinir bozukluğu’, ‘karamsarlık’, ‘uzun dönemli bellek sorunu’, ‘konsantrasyon düşüklüğü’, ‘zihinsel faaliyetlerde yavaşlama’, ‘yüksek tansiyon’, ‘ani kızgınlık’, ‘tatminsizlik.’
Kaynak:https://www.evrensel.net